Bilecik+

Romanlar

DEVLET ANA YAZAR (KEMAL TAHİR )

Tezli bir tarihî roman hüviyetindeki eserin adı, romanın kahramanlarından olan ve romanda Bacı Bey adıyla geçen Devlet Hatun’dan gelmektedir. Eser Ertuğrul Gazi’nin, Osman ve Orhan beylerin, çökmekte olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin Bitinya ucunda “kerîm devlet” anlayışı çerçevesinde küçük bir aşiretten yeni bir devleti nasıl kurduklarının hikâyesidir. Devlet Hatun, Rum (Anadolu) bacılarının başına geçtikten sonra Bacı Bey olmuş, Osmanlılar’ın Derin Geçit’i aşmalarında bütün gücünü kullanmıştır.

Roman “Kancık Vuruş”, “Uyandırılan Işık”, “Dost Çelmesi”, “Fal”, “Derin Geçit” ve “Kerimcan’ın Yolu” adlarını taşıyan altı bölümden meydana gelmektedir. Türk edebiyatında daha önce yazılan alışılmış tarihî romanlardan çok farklı bir anlayışla kaleme alınan Devlet Ana’da, daha ziyade Osmanlı Türkleri’nin devlet anlayışı ile Anadolu topraklarındaki hâkimiyetleri konu edilmektedir. (UÇMAN, 2024)

MERHABA SÖĞÜT (YAVUZ BAHADIROĞLU)

Adı: Kayı Han Boyu… Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya akan yüzlerce boydan sadece biri… Öylesine küçük ki, göç kollarının içinde yitip gitmiş gibi… Küçük, ama inançlı; dünya ötesi ebedî emelleri ve idealleri var. Dünya ötesi ebedî emelleri ve idealleri olduğu içindir ki, Anadolu topraklarında yeniden dirilişi sadece o gerçekleştirebiliyor. Vuslatın ilk durağı Söğüt… Vuruşa-barışa Söğüt’e gelip yerleşen Kayı Hanlılar, göçlerle örülen emellerini besleyip devletleştirecek, oradan Bizans’a uzanarak Peygamber müjdesine ulaşacaktır. Bu muhteşem bir oluşun hikâyesidir. Hedefini iyi tespit etmiş ve kendisini hedefe kilitlemiş toplumların neler yapabileceğine Kayı Han Boyu’nun yaptıkları şahittir. (Kitapyurdu, 2024)

Halk Hikayesi, Hikaye, Destan

Osman Gazi (Okay Tiryakioğlu)

Ertuğrul Gazi döneminde süren barış ortamından sonra Türk’ün kılıcını düşmana sallayan, yakınlarının üzerine gölge yapan eli kesen, mevzu Kayı olduğunda amcası Dündar Alp’in dahi ihanetine aman vermeyen bir yiğidin hikâyesi bu… Moğolların varlığına rağmen karşısına dizilenlerin yine en çok korktuğu Osmanlı’nın doğuşu… Yayılmaya başlayan Kayı boyunun karşısına çıkan onca farklılık selamla karşılanırken namertliğe karşı acımasızlığına şahit olduğumuz Osman Gazi’nin yazdığı destansı tarihin ilk adımları… At üstünde gösterdiği hüner, düşman karşısında gösterdiği cesaret, hısım karşısında gösterdiği sabır ona koca bir çınar bağışlıyor… Türkiye’nin en çok okunan tarihi romanlarının yazarı, eserleri Arapça, Azerice, Endonezce ve Boşnakçaya çevrilen, okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu, Osmanlı’nın Söğüt’te başlayan kuruluş hikâyesinin baş kahramanı Osman Gazi’yi anlatarak tarihin sayfalarını yeniden aralıyor. (Timas,2022)

Bir Efsane

Osman Gazi’nin Rüyası:

“Bir rüyadan doğan Devlet: Osmanlılar” Osman Bey, sık sık Şeyh Edebalı’nın ziyaretine gider, öğütlerini dinlerdi. Misafir olarak kaldığı bir gecede gördüğü rüya şöyle idi: Şeyhin koynundan çıkan bir ay geldi kendi koynuna girdi. Göğsünden bir ağaç bitti. Öylesine büyük bir ağaç oldu ki dalları gökleri, kökleri tüm dünyayı sardı.

Gölgesi bütün yeryüzünü tuttu. İnsanlar o ağacın gölgesinde toplandılar.Ulu dağlara ve dağların eteğinden çıkan çoşkun sulara hep o ağaç gölge etti. Osman Bey rüyasını Şeyh Edebalı’ya anlatır. Edebalı rüyayı şöyle yorumlar: “Oğul Osman , Padişahlık sana ve soyuna kutlu olsun, kızım senin helalin oldu.”

Bir Deyiş

Komşusunu yeren kendisini yerer.

Bir Kelime

Avubba: Büyükbaba, torunu olan yaşlı erk