ROMANLAR
KARABİBİK(NEBİZADE NAZIM)
Romanın konusu Antalya ili Demre ilçesinin köylerinden Beymelek ve bir Hristiyan köyü olan Temre’de (bugünkü Demre ilçesi) geçer. Vaka zamanı 1889; anlatma zamanı 1891 yılıdır.
Roman kahramanı Karabibik, eşini tifo hastalığından kaybetmiştir, kızı Huri ile birlikte Beymelek köyünde yaşamaktadır. Askerlik görevi yerine verilen parayı ödemek için babasından kalan on iki dönümlük tarlanın dört dönümünü komşusuna satmıştır; kalan sekiz dönümlük kısmı Yosturoğlu’na kaptırmamak için direnmektedir. Elinde kalan bu tarlayı sürmek için her yıl Koca İmam’ın öküzlerini kiralayan Karabibik, kızı Huri’yi koca İmam’ın kayınçosu Sarı İsmail’e vererek öküzleri bedava kullanma hayalini kurar.
Sarı İsmail’in başka bir kızla evleneceğini öğrenince, Temre köyündeki Rum bakkal Yani’den faizle borç alarak bir çift öküz satın alır. Tarlasını sürer. YosturoğluKarabibik’in kızı Huri’yi yeğeni Hüseyin’e ister. Karabibik mutludur. Bir süre sonra hastalanır, ancak kızının mürüvvetini gördüğü için huzurludur.
(VİKİPEDİ, 2015)
BURASI RADYO ŞARAMPOL(Şükran Yiğit)
Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım o yaş için fazla kuvvetli değildi ama yalnızlığımda tanrısal bir sebep olduğunu düşünmekten de kendimi alamıyordum.
Çünkü tek çocuktum, çünkü solaktım, çünkü boyum yaşıtlarımın hepsinden uzundu ve hatta son günlerde sol ayağımın sağ ayağımdan daha hızlı büyüdüğünü gözlemliyor ve daha da büyümesinden korkuyordum.
Burası Radyo Şarampol, hayatla baş etmek için oyunlarına sarılan, yalnızlığını müzikle dindiren Filiz’in, Antalya/Şarampol Mahallesi’nden Berlin/Kreuzberg’e uzanan büyüme hikâyesi. İlk aşkın hiç unutulmayacak sarsıcılığı. Okul sıralarında ele inen cetvelin yakıcılığı. Radyonun ve arkadaşlığın efsunlu, sarıp sarmalayan dünyası… (Full Antalya, 2023)
CIRNIK KÖPRÜSÜ(Fuat Kemal)
17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminin kayıp çocuklarından birinin öyküsünü anlatan roman, 2010 yılında Antalya Kaleiçi sokaklarında başlar; Antalya ile harmanlanarak devam eder. Konular arasındaki geçişin sadeliği ve kırmızı vosvosun üstlendiği görev, roman ile okuyucu arasında farklı bir etkileşim oluşmasına neden olurken, tarihi Cırnık Köprüsü, kimsesiz bir çocuğun bilinmeyen geçmişi ile geleceği arasındaki köprüdür aynı zamanda. (Full Antalya, 2023)
Bir Efsane
Titreyen Göl
Rivayete göre, gölün kenarında yaşayan ve kuşları besleyen yaşlı bir balıkçı oturmaktadır. Kuşlar yaşlı balıkçıyı gölün kenarında gördüklerinde kanatlarını çırparak ona doğru gelirdi. Bir gün bu gölde avlanan avcılar su üstündeki ördekleri vurur. Yaşlı balıkçı bunun karşısında avcıların üzerine yürür ve onları avlanmaktan vazgeçirmeye çalışır. Avcılar yaşlı adamı iter ve su üstündeki vurdukları ördekleri almaya çalışır. Bu sırada diğer ördekler hep birlikte havalanarak kanatlarıyla bir hortum oluşturur ve avcıları kaçırırlar. Bu olaydan sonra göl hep titremeye başlar. Bu titremeye yöre halkı, kuşlar yaşlı balıkçıya ağlıyor diye yorum yaparlar.(engelsizedebiyat,2024)
Bir Kelime
Acıbıla: Acaba
Bir Deyiş
Aç esner tok gerinir.