Çankırı

ROMANLAR

SAĞIRDERE(KEMAL TAHİR)

Sağırdere’de, Kemal Tahir, hikayesini köy-kent ikilemi üzerine kurarken, yoksul köylünün küçük dünyasını olanca sadeliği ve samimiyetiyle anlatır. Çocuksu bir aşkla tutulduğu kıza kavuşamayan Mustafa’nın köye katlanamayıp Ankara’ya çalışmaya gitmesi, orada bütün zorluklara rağmen tutunmaya çalışması, kent hayatını görüp, kendini sorgulamaya başlaması,

sonrasında ise değişerek köye geri dönmesini anlatan “Sağırdere”, bir yandan da naif bir aşk ve ergenlik hikâyesidir.Bu pastoral roman, küçük, yoksul ama yaşam dolu dünyaların içine bizi yeniden taşırken, feodal dünyanın acımasızlığını da göz önüne seriyor…(kitapyurdu, 2019)

Halk Hikayesi, Hikaye, destan

Pencere (Etfal Yıldız)

Köyüne ve şehrine olan sevgisini ve ahde vefasını ikinci romanıyla taçlandıran Yıldız; yeni kitabıyla, bir anlamda köyden şehre bir pencere açarak “Köyden şehre göç etmenin, şehirli olmayı sağlamadığını ve o kültüre erişebilmek için bir süreç gerektiğini ve kültürel değişimi hızla yaşayabilmek için, de kültürel gelişimi hızlandırmak gerektiğini…” vurguluyor. Köyünü, şehrini ve çevresini keskin bir gözle inceleyerek, kimlikleri, realist bir perspektifle roman karakterlerine dönüştürenEftal Yıldız, köye dair birçok bileşeni,

ağalardan eşkıyalara uzanan bir yelpazede erkekleri, kadınları ve çocukları, köyden hiç çıkmamış yaşlılarla küçük yaşta evini terk edenleri okuyucuyla buluşturmayı da başarmış. Köydeki ekonomik yaşamı ve dönüşümü romanlarına yansıtma biçimiyle, modernleşmenin önemli bir boyutunu da mercek altına almış. Ayrıca Çankırı’nın sosyolojik kodlarını taşıyan romanında, gelenek diye dayatılan bazı tuhaf adetlerin, köyde de aslında düzenin çarkını çevirenlerin dayattığı işler olduğunu da harika resmetmiş.(Yılmaz, 2023)

Bir Efsane

Âşık Ömer Efsanesi

Âşık Ömer Çankırı yakınlarında bir köyde değirmencilik yapmaktadır. Akşamlara tek un öğütür çalışır durur. Bir gece yorgun argın yatar. Birden değirmenin durduğunu, doğadaki tüm seslerin sustuğunu hisseder. Kalkıp bakar Tüm doğa Tanrı’ya secde etmektedir. Ağaçlar eğilmiş sular durmuştur an tüm istekler gerçekleşecektir. Ömer Allah’tan sazına ve sözüne güç vermesini ister. Dileği kabul olur. Âşık Ömer’in ustaca saz çalıp söylemesi bundandır.

Bir Deyiş

Deliye dalaşmadan çalıyı dolaşmak evlâdır