Romanlar
KAYIP HAYALLER KİTABI(HAZAN ALİ TOPTAŞ)
Küçük bir kasabada geçen romanın kahramanı, hayata tutunmak için hayallerine dayanan Hasan adında bir çocuktur. … Kayıp Düşler Kitabı’nda Toptaş bakışlarını kırlara çevirir. Küçük dünyaların büyük yalnızlığını, tekdüzeliğini, değişmezliğini, kaderlerine tutsak olan kasabaları ve insanlarını anlatıyor. (Kitap Diyarı, 2022) Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar…
Yazma serüvenini “hayatı kelime kelime genişletmek” olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak… Belki de kasabanın üstünde asa tıkırtılarını andıran yorgun kanat sesleriyle uçup duran bir kuşum artık ben,
miniminnacık bir bulutum, ya da ne bileyim, sokaklarda savrulan herhangi bir şeyin hâlâ görülememiş herhangi bir yanıyım. “Dilin ve anlatımın Türkçedeki bütün sınırlarını zorlayan Kayıp Hayaller Kitabı kolay okunan, ama zor tüketilen bir roman.” (1000 KİTAP, 2024)
Sonsuzluğa Nokta (Hasan Ali Toptaş)
Sonsuzluğa Nokta Hasan Ali Toptaş’ın ilk romanıdır. Bu romanda babasının gölgesinde yaşamaktan usanıp doğup büyüdüğü kasabayı terk ederek kente giden Bedran’ın yalnızlıkla iç içe geçmiş dünyası anlatılır. Bedran’ın babası çocuklarına göstermediği ilgi ve sevgiyi satın alıp durduğu arabalara gösteren bir şofördür. Kurtarıcı araçlar bürosunda şoförlük yapmaya başlayan Bedran giderek babasına dönüştüğünü fark eder ve buna bir son vermek ister. (DergiPark Akademik, 2020 ) Otobüsün ön koltuğunda oturan “yorgun bir tavşan”ın dikiz aynasından gördüğü, rüya ve hayallerle kurulan bir dünya. Yahut öyle sanıyoruz.
Elinde kahrolası valizi, yersiz yurtsuz ve işsiz bir genç. Yahut evli ve yatalak bir edebiyatsever. Hasan Ali Toptaş’ın belki de en hülyalı romanı Sonsuzluğa Nokta; Bedran’ın etiyle kemiğiyle yanımızda oturduğu, seviştiği, konuştuğu, korktuğu gerçeklik. “İnsanlar isterlerse her şeyi, ama hemen her şeyi bir tür silaha dönüştürebilirlerdi çünkü. En çok da sevgiyi elbette, alışılan yaşam biçimlerini, alışılacakları… Ava hazırlandıklarında, silaha dönüştürdükleri şeylerin geride kalan izlerinden belki durumlarına uygun birer gerekçe yaratacaklardı daha sonra bu yolcular; gerekçelerin gölgesinden de çeşitli yetkiler çıkaracaklardı kendilerine ve böylece, bütün silahlar dosdoğru bana yönelecekti.” (Kitapyurdu, 2024)
Halk Hikayesi, Hikaye, Destan
OSMAN’IMIN MENDİLİ(VELİ AYKAR)
Bu topraklar binlerce yıldır bir çok uygarlığı bağrında yaşatmıştır. Her biri diğerinden etkilenerek, yoğrularak acılarıyla, sevinçleriyle bugünlere ulaşmıştır. Memleketimin güzel insanları da bu uygarlıkların kültürel değerlerini özümsemiş kişilerdir. Onlar geçen yüzyıla renk katmış, adı sanı duyulmamış adsız kültür miraslarıdırlar. Onları okurken bazı zamanlar üzülecek, içiniz yanacak; bazı zamanlarda da sevinecek, gülümseyecek ve coşacaksınız. Kendinizi onların arasında bulacak, bir çoğunu tanıyacaksınız. Köyünüzde, kasabanızda, kentinizde onlarla gezer gibi olacaksınız… (1000 KİTAP, 2024)