Bolu

ROMANLAR

IKRIKLAR DURUNCA(Sadri Ertem)

“Burada tek, basit olan açlık vardır.

Açlığın kemiklerini çatırdattığı, kanlarını durgunlaştırdığı,

seslerini kıstığı insanlar vardır.”

Avrupa’dan gelen tekstil sanayisinin tiftik üreten çıkrıkları ve dokuma tezgâhlarını yok etmesinin yarattığı bunalımların işlendiği, toplumcu gerçekçi edebiyatımızın ilk romanı olan Çıkrıklar

Durunca, 19. yüzyıl sonlarında keçi yününden tiftik üreten Bolu yöresindeki bir Alevi köyü olan Adaköy’deki dokumacılarla Avrupa’dan ucuz fabrika malı kumaşı ithal edenler arasındaki eşitlikçi bir düzen için ayaklanmaya dönüşen mücadeleyi temel alır.

… Doksan yıl öncesinde yazılmış olmasına karşın gündeme getirdiği sorunlarla bugünü de anlatan bir romandır Çıkrıklar Durunca. (TELGRAFHANE YAYINLARI, 2024)

Halk Hikayesi, Hikaye, Destan

Köroğlu Destanı

Bolu’nun ünlü efsanesi “Köroğlu Destanı”dır. Bu destan, Bolu beyinin at meraklısı bir bey olduğu ve seyisi Yusuf’un Bolu dışında güzel bir tay bulma macerasını anlatır. Bu tay, Fırat kıyısında dolaşan bir aygır kısrağın ürünüdür. Yusuf, tayı satın alır ancak bey, tayın görünümünden hoşlanmaz ve Yusuf’u alay konusu yapar. Kör Yusuf’un oğlu Ruşen Ali, bu duruma öfkelidir ve bir gün intikam almak üzere yola çıkar.

Rüyasında Hızır’ı gören Yusuf, Hızır’ın yönlendirmesiyle oğlu Ruşen Ali ile birlikte üç sihirli köpüğü Aras ırmağında beklemeye karar verir. Ancak, Ruşen Ali, köpükleri içer ve babasına haber vermez. Köroğlu olarak tanınan Ruşen Ali, güçlenir ve babasının öcünü almak için yola çıkar. Bolu’yu basar, Döne Hanım ile evlenir ve Bolu Beyi’nden intikamını alır. Ancak, Bolu Beyi de Köroğlu’na karşı kurduğu düzenle ona karşı koymaya çalışır. Bu destan, güç, adalet ve intikam temalarını işlerken, aynı zamanda sihirli köpükler aracılığıyla başarıya ulaşma öğesiyle de zenginleşir. (Yeni Bakış, 2024)

Bir Efsane

Yedigöller Efsanesi

Dillere destan doğal güzelliğe sahip Bolu’nun saklı cenneti Yedigöller’in bir de efsanesi bulunuyor. Birbirinden farklı efsaneler söylense de en çok bilinen Yedigöller efsanesi şöyle:

Yedigöller Efsanesi: Bolu Beyi ’nin Oğlu ve Peri Kızı

Efsaneye göre çaresizlere çare dertlere derman tül kanatlarında mutluluk taşıyan ve bunları cömertçe insanlara bağışlayan iyilik perilerinin Yurdu Yedigöller’miş bir zamanlar.

Bir gün Bolu Beyi’nin oğlu buralarda av yaparken bir beyaz güvercinin peşine düşmüş. Güvercin daldan dala konar göçe Yedigöller’ in bulunduğu yere gelmiş. Oğlan da peşine takılmış. Tam yayını gerip okunu salacağı zaman güvercin dünya güzeli bir kız oluvermiş. Oğlanın aklı başından gitmiş, dizlerinin bağı çözülmüş. Yayını geren parmakları gevşeyivermiş. Ok da hedefine ulaşmış. Peri kızı kalbinden vurulmuş bir Ah sesi bir kara bulut bir yıldırım yer kaynamış, gök ağlamış

Az sonra Çağlayan Dereler kaynayan dağlar olaydan sonra buralardan çekilip gitmişler. Akan sular kaynayan pınarları peri kızının kanı canıymış. Su sesleri de onun iniltileriymiş.

Ağlayan perilerin gözyaşları orada burada öbek öbek göller oluşturmuş. Bundan sonra Yedigöllerin isimleri Büyükgöl, Seringöl Deringöl, Nazlıgöl, Kurugöl, İncegöl, Sazlıgöl olarak kalmış. İşte Yedigöller Efsanesi böyledir. (Yedigöller Efsanesi) (engelsizedebiyat,2024)

Bir Deyiş:

Aç elini kara sokar.

Bir Kelime:

Buna mıh var mi?: bu konuda bilgin var mı